Gloed
Loading...
Milli Uyanış: Bağımsızlık Yolunda Atılan Adımlar 3 Testi Yayında.
Testi
Gör
0 Etkileşim
Yorum Yapabilmek İçin Üye Girişi Yapmalısınız.
Giriş & KayıtYorum Yapabilmek İçin Üye Girişi Yapmalısınız.
Giriş & KayıtYorum Yapabilmek İçin Üye Girişi Yapmalısınız.
Giriş & KayıtBranş: Matematik
Konu: Temel Kavramlar ve Sayı Kümeleri
Soru Soran :
Bekir Özoğlu
Soru No: 4
a, b ve c ardışık üç çift tam sayı ve a < b < c olmak üzereişleminin sonucu kaçtır?
CEVAP;
Ardışık çift sayıların arasındaki farklar 2 dır. a sayısı b den küçük olduğundan a-b=-2 ama a-c=-4 ve c-b=2 olur. Böylece-2.-4/2=4 olur
0 Etkileşim
Yorum Yapabilmek İçin Üye Girişi Yapmalısınız.
Giriş & KayıtBranş: Fen Bilgisi(LGS)
Konu: Maddenin Isı ile Etkileşimi
Soru Soran :
Eyüp
Soru No: 5
Türkiye’de Kimya Sanayii 1950’lerin başında faaliyete başlayan şirketlerle kurulmuş ve 1960’lar ve 1970’lerde gelişme göstermiştir. 1970’li ve 1980’li yıllarda ise rafinaj ve petrokimya alt sektörlerinde kamuya ait Petkim ve Tüpraş'ın önemli hammadde sağlayıcı şirket olarak öne çıkmasına tanık olunmuştur. Bu gelişmeyi, aynı yıllarda çok sayıda küçük ve orta büyüklükte özel şirketin kurulması izlemiştir.
1984 yılında ise Gümrük Kanunu'nun yayımlanmasından hemen sonra kimyasal ürünlerin gümrük tarifeleri oranları düşürülmüş ve daha önce büyük ölçüde iç pazara yönelik üretim yapan Kimya Sanayii, dış pazarlara açılmaya başlamıştır. Ancak sektörün ihracat kapasitesinin gelişmesi, Kimya Sanayinin ithalata bağımlı yapısını değiştirememiştir. Buna karşın, Türkiye Kimya Sanayii gerek üretim gerek de ihracat kapasitesi ile başta Balkanlar ve Orta Asya bölgelerinde en büyükler arasında yerini almıştır.
2000'li yıllarla birlikte sektör, özellikle önemli bir ihracat potansiyelini harekete geçirerek hızlı bir şekilde büyümüştür. Aynı yıllar, sendikamız Petrol-İş'in örgütlü bulunduğu kamuya ait Petlas, Petrol Ofisi, Gübre Fabrikaları, Tüpraş ve Petkim gibi sektörün temel bileşeni olan şirketler özelleştirilmiştir. Sektörde özelleştirme politikaları, ithalata olan bağımlılığın güçlenerek sürmesinin önemli nedenlerinden birisi olmuştur.
Verilen metinden Türkiye’de kimya sektörü ile ilgili çıkarımlardan hangisine ulaşılamaz?
CEVAP;
Altılı çizili ifadeye göre ithalata bağımlı olma halinin değişmediği görülmektedir. bu sebeple B şıkkı yanlış
0 Etkileşim
Yorum Yapabilmek İçin Üye Girişi Yapmalısınız.
Giriş & KayıtBranş: Ölçme ve Değerlendirme
Konu: Ölçme ve Değerlendirmede Çıkmış sorular
Soru Soran :
İclal efsa önal
Soru No: 11
11-12. soruları aşağıdaki bilgilere göre cevaplayınız.
Belirtilen amaç doğrultusunda hazırlanan bir sınavdan alınan puanların frekans grafiğinin aşağıdakilerden hangisine en yakın olması beklenir?
CEVAP;
Bu tür sınavlarda amaç, en başarılıları ayırt etmek olduğu için sınavın zorluk seviyesi yüksek tutulur. Bu durumda:
Çoğu öğrenci düşük puan alır.
Az sayıda öğrenci yüksek puan alır.
Bu da, grafiğin sola yığılmış (negatif çarpıklık) değil, sağa çarpık (pozitif çarpıklık) bir dağılım göstermesine neden olur.
✅ Doğru Seçenek: A şıkkı
A şıkkındaki grafik:
Düşük puan alanların sayısı çok fazla → frekans yüksek.
Yüksek puan alanların sayısı çok az → frekans düşük.
Bu, zor bir testin sonucudur.
0 Etkileşim
Yorum Yapabilmek İçin Üye Girişi Yapmalısınız.
Giriş & KayıtBranş: Türkçe(LGS)
Konu: DİL BİLGİSİ
Soru Soran :
buranur
Soru No: 2
Aşağıdaki cümlelerin hangisinde yay ayraç içinde verilen kavrama uygun bir örnek bulunmamaktadır?
CEVAP;
A'da "geçişini" kelimesi isim-fiildir. B'de "silinmez" sıfat-fiil, C'de "danışmamız" isim-fiildir. D seçeneğinde zarf-fiil yoktur.
"Soğukken" kelimesi soğuk ismine -ken zarf -fiil eki getirilerek oluşmuştur fakat zarf-fiil değil sadece zarftir. Çünkü fiilimsiler, fiiller getirilen çeşitli eklerle yapılan ve eylem anlamını kaybetmeyen sözcüklerdir. Soğuk kelimesi fiil değildir.
-Ken zarf-fiil eki, ek fiille (iken) kullanilir ve bu nedenle isimlere de gelebilir. İsimlere geldiğinde bu kelime fiilimsi olmaz. Fiillere geldiğinde fillilimsi olur. Gelirken, severken gibi.
Yani -ken ekinde bu duruma dikkat etmek gerekir. Bu eki almış her kelimeye zarf-fiil diyemeyiz. Fiile gelirse zarf-fiil, isme gelirse zarf dememiz gerekiyor.
0 Etkileşim
Yorum Yapabilmek İçin Üye Girişi Yapmalısınız.
Giriş & KayıtBranş: T.c İnkılap Tarihi ve Atatürkçülük(LGS)
Konu: Bir Kahraman Doğuyor
Soru Soran :
Murat atakor
Soru No: 1
Bu bilgilere göre Mustafa Kemal ile ilgili,
I. Monarşik düzene karşı gelmiştir.
II. Milletin yönetime katılmasını hedeflemiştir.
III. Görev sürecinde farklı yerlerde bulunmuştur.
IV. İttihat ve Terakki Cemiyeti’nin kurucu üyeleri arasında yer almıştır.
yargılarından hangilerine ulaşılabilir?
CEVAP;
Metinden anlaşılacağı üzere üyesi olduğu cemiyet sayesinde monarşiye karşı mücadele etmiş ve meşrutiyetin gelmesini sağlamıştır I. öncül doğru.
Meşrutiyet sayesinde padişahın yetkileri sınırlanmış ve meclisin gücü artmıştır yani milletin yönetime girmesi sağlanmıştır II. öncül doğru.
Metinde Mustafa Kemal çalıştığı farklı yer ve kurumlardan bahsetmiştir III. öncül doğru.
Metinde Mustafa Kemal'in İttihat ve Terakki Cemiyetinin kurucusu olduğuna dair bil bilgi yoktur aksine cemiyete üye olduğunu ifade ettiği için kurucu değil zaten daha önce kurulmuş bir cemiyetin üyesi olmuştur.
iyi çalışmalar. Sormak istediğiniz başka bir şey varsa yorumlara yazabilirsiniz.
0 Etkileşim
Yorum Yapabilmek İçin Üye Girişi Yapmalısınız.
Giriş & KayıtBranş: Türkçe(LGS)
Konu: SÖZCÜKTE ANLAM
Soru Soran :
cfggy
Soru No: 2
Eleştiri, ünlü yazarın yazı evreninin önemli bileşenleri arasındadır. O, vitrinden ziyade gölgede kalmayı tercih eden biridir. Eleştirirken, insanların olumsuz yanlarını gösterirken bile şefkatlidir. Hakkında kaleme alınan bazı yazılarda onun suya sabuna dokunmayan bir kişilik olduğu vurgulanır. Yazarı sırf tabiatı itibarıyla edebiyat gündemine ilgisiz biri olarak
nitelemek büyük haksızlık olur. Çünkü o, zamanın ruhuna kayıtsız değildir; eleştirilerini mizahla yoğurarak bilgin bir edayla ve olumlu bir tutumla sunmayı tercih eder.Bu metinde sözü edilen yazar aşağıdakilerden hangisiyle nitelendirilemez?
CEVAP;
"Vitrinden ziyade gölgede kalmayı" tercih etmesi; göz önünde olmak istemediğini, öne çıkmak, kendini göstermek istemedigini gosterir. Bu nedenle alçak gönüllü denebilir. "Şefkatli" olduğuna gore sevecendir diyebiliriz. "Eleştirilerini olumlu bir tutumla sunmasi" da yapıcı olduğunu gösterebilir. Özgünlük yani başkalarından farklı olmakla ilgili bir ifadeye ulasilamamaktadir. Cevap A.
1 Etkileşim
Yorum Yapabilmek İçin Üye Girişi Yapmalısınız.
Giriş & Kayıt